Neden ülkemizde öğretilmeye çalışılan İngilizce, Çince, Rusça, İtalyanca, Almanca, Fransızca... dünyada kabul görmüyor? Çünkü sözcükler yanlış telaffuz edilmektedir. Doğru sesler kullanılmamaktadır. Ses bi- linci verilmeden bir dil gerçek anlamda ne öğrenilir ne de öğretilir. Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca ... yazıldığı gibi okunmadığından, dile özgü sesler bilinmeden o dil öğrenilemez. Sesbilinci, dilin özünü somut olarak anlatmaktır. İlk ve en önemli basamaktır. Dil, seslerden oluşmuş bir anlaşma sistemidir.
Dünyada öğretilen İngilizcenin... merkezinde ses vardır. İngiltere, Almanya, ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, İskoçya, Galler, İrlanda, Malta, Fransa, Lüksemburg, Finlandiya, İsviçre, Hindistan, İsviçre, Güney-Afrika, Singapur, Malta, Nijerya, Çin, Lübnan, Portekiz, Mısır, Kore, İran... hemen hemen dünyanın her ye- rinde dil öğretimi, ister ana dil olsun ister yabancı dil olsun ister ise ikinci yabancı dil olsun (İngilizce, Fransızca, Almanca...) ses odaklı yapılmaktadır.
Başka bir deyişle, ABD, Avrupa ülkeleri ve gelişmekte olan bir çok ülke dil öğretimine seslerle başlamak-tadır. Nasıl matematik dersinde çok küçük yaşlarda çarpım tablosu - dört işlem öğretiliyorsa, bir dilin öğ- retiminde de sesletim tablosu öğretilmelidir. Bu değişmez, evrenseldir.
İngilizcede 26 harf, ancak 46 ses (22 ünlü ve 24 ünsüz ses) vardır. Bir dilde, hangi seslerin veya kaç tane ünlü ve ünsüz ses olduğunu bilmek dil öğretiminde olmazsa olmazdır. Çünkü dili meydana getiren sesler herkesi doğrudan ilgilendirir. Bu bir öğrencinin çarpım tablosunu bilmemesi gibi. Çarpım tablosunu (dört işlemi) bilmeyen biri matematikte ne kadar başarılıysa, sesletim tablosunu bilmeyen biri de dilde (hangi dil olursa olsun: Türkçe, İngilizce, Fransızca, Almanca...) o kadar başarılıdır.
Matematiğin özü sayı, coğrafyanın özü toprak, felsefenin özü mantık, edebiyatın özü aşk, dinin özü inanç, beden eğitiminin özü hareket, dilin özü sestir. Bir başka ifadeyle, dilin en küçük parçası sestir, yazının ise harftir. Bir dili meydana getiren sesler bulaşıcıdır.
İster ana dil, ister yabancı dil, ister ise ikinci yabancı dil olsun bir dilin öğretiminde sesler asıl unsurdur. Dilin derinliğini sesler oluşturur. Bu evrenseldir. Ülkeden ülkeye değişmez.
Aktif Ziyaretçi | 1 |
Bugün Toplam | 38 |
Toplam Ziyaret | 1275113 |