‘İnsan hayatının hemen hemen her alanını ilgilendirmesine, diğer bütün
bilim dallarıyla ilişkisi olmasına rağmen, ülkemizde deneyli fonetik
araştırmalarına hemen hemen hiç yer verilmediği hepimizce bilinmektedir. 2000’li
yıllara gelinceye kadar, laboratuvar destekli olarak yapılan fonetikle ilgili
araştırma ve çalışma yok denecek kadar azdır. Halbuki, fonetik ile ilgili
çalışmaların geçmişi Batı’da çok eskilere kadar dayanmaktadır; deneyli
araştırmalara ise, tam yüz yıl önce 1900’lü yılların başında başlanmış ve günü-müze
kadar on binlerce çalışma ortaya konmuştur.
Dildeki anlamlı birimleri oluşturan seslerle tanış olmadan, konuşmayı
ve okumayı, dilin arzu ettiği biçimde gerçekleştirmek ve doğru iletişimler
kurabilmek mümkün değildir. Bu durum, sesle ilgili çalışma ve araştırmalara
yoğun olarak başlamanın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Dille ilgilenen
araştırmacıların hiç olmazsa bir bölümünün,
fonetik alanı-na, özellikle deneyli fonetik alanına kayması, ülkemizde
konuyla ilgili araştırmaların art-ması
ve fonetiğin diğer bilimlerle olan ilişkilerinin ortaya konması bakımından çok
yerin-de ve faydalı olacaktır.
Ayrıca eğitim fakültelerinde konuşma, okuma ve dinleme gibi derslere
giren öğretim elemanlarının, söz konusu derslerin sesle ilgili oldukları
dikkkate alındığında fonetik alanında yapılan çalışmaları takip etmeleri,
konuşma ve okuma uygulamalarında fone-tiğin ortaya koyduğu verilerden
faydalanmaları, arzu edilen hedeflere ulaşılması bakı-mından son derece
önemlidir.
Ses bilgisi ile ilgili çalışmaların kulağa dayalı olarak değil,
deneyli laboratuvar çalışma-larına dayandırılarak ortaya konması gerekmektedir.
Maalesef, ülkemizde bu konuda gerekli hassasiyet gösterilmemekte, deneyli ve
özgün çalışmalara dayandırılmayan, dolayısıyla birbirinin kopyası olan ses
bilgisi kitapları ve kitap bölümleri yazılmakta ve yayımlatılmaktadır. Deneyli
fonetik araştırmalarıyla alanda derinlere inemeyenlerin, dolayısıyla ses ve
seslerin birlikteliklerini deneyli olarak birçok yönden
değerlendire-meyenlerin, doğru bilgi yansıtan ses bilgisi kitapları yazmaları
mümkün değildir.’ (Mustafa Volkan COŞKUN,
Türkçenin Ses Bilgisi, İstanbul, 2010, s. 14-15)
Aktif Ziyaretçi | 2 |
Bugün Toplam | 78 |
Toplam Ziyaret | 1289474 |