‘SES’
ÖĞRETİMİNİ YAPMAYANLAR, DENETLEMEYENLER;
O DİLİN
SESLERİNİ BİLMEYENLERDİR!
ADI /
SOYADI : SEDAT ERDOĞAN
MESLEK:
SESYAZAR, EĞİTMEN
KONU:
NEDEN DİLLERİ (SESLERİ) ÖĞRENEMİYORUZ, ÖĞRETEMİYORUZ?
İLETİŞİM
ADRESİ: sedatphonetic@hotmail.com / www.sesletim.com
-Müfredat programlarında
yıllardır olan ‘sesletim öğretimi’
okullarımızda yapılmamaktadır, uygulanmamaktadır, denetlenmemektedir. Daha da
ötesi, acı tarafı MEB bile,
‘Okullarda sesletim öğretiminin
yapılması mümkün değildir’, veya ‘sesletim
öğretimi yapılamaz’ görüşünü dillendirmektedir, savunmaktadır.
-Dilin özü, temeli,
anayasası olan ‘ses öğretimi’
ülkemizde gramerden bile sayılmamaktadır! Hemen hemen herkes ağırlıklı gramer
yapıldığı için dil öğretilemediğini belirtmektedir. Halbuki en temel, öz gramer
(ses) konuları bile ülkemizde yıllardır öğretilmemektedir. Özetle, gerçek
gramerin ne olduğunu bile ülke olarak bilmiyoruz.
-Telaffuz
öğretimi
gramerin en önemli parçalarından biridir. Ses
ise gramerin ilk basamağıdır. Ses,
hece, kelime, cümle.
-‘Harfleri
bilmeyenle, sesleri bilenle dalga geçilir’ anlayışı ülkemizde hakimdir. Harf
şekildir, ses ise esastır, içeriktir.
Ülkemizdeki şekilcilik hastalığı, dil öğretiminde de kendini göstermektedir.
-Bir ülkede dilin
öğretilememesi, aslında diğer derslerin de öğretilememesi anlamına gelir. Tüm derslerin temeli dildir. Çünkü
insanlar düşünmeyi dille öğrenir.
-Ana ‘ses’ öğretiminin ülkemizde
çok geç başlaması ve hala sistem içinde tam oturmaması, yabancı ‘ses’ öğretimininin yapılmasını geciktirmiştir,
zorlaştırmıştır...
-Bir yerde çok büyük bir
sorun varsa, bu sorun o işin en önemli yerindedir. Dilin özü, temeli, en önemli yeri SES değil de başka bir şey midir?
-Biz
dilleri (SESLERİ) öğretmiyoruz, öğretemiyoruz, bilmiyoruz!
-Ben de derslerimde ses
öğretimini etkili şekilde uygulayamıyorum. Çünkü öğrenci-lerim haklı olarak
bana da inanmamakta, güvenmemekte... Öğrencilerim dersin büyük çoğunluğunu
yabancı ‘ses’ öğretimini sorgulamakla geçiriyorlar. ‘Bu kadar öğrenci, öğretmen, müdür, denetmen, öğretim görevlisi,
bakanlık yetkilisi nasıl yanlış bilir, bu kadar kişi yalan mı söylüyor, bu
kadar insan işini mi savsaklıyor...’ gibi pek çok soruyla her gün
karşılaşmaktayım. Bu ikilem olduğu
sürece eğitimin (öğrenim ve öğretim) sağlıklı işlemesi mümkün mü?
-MEB in
dağıttığı ücretsiz yabancı dil ders kitaplarında ‘SES’ YOK DENECEK KADAR AZDIR.
Bu nasıl müfredata uygunluktur, bu nasıl bilime uygunluktur!
-Bu sorunları ve çözüm
yollarını her kuruma, her şekilde iletmeme rağmen, ‘Sen yap, boşver başkasını’ anlayışıyla hep karşılaştım. Bu nasıl bilimselliktir!